Bulunduğum ruhsal alanda ne yapabilirim
SORU: Selam, sevgili varlık. Ben gerçekten,
gerçekten Fes Kırmızısı Çemberle birlikte ne yapmam gerektiğini bilmek
istiyorum. Ben daha fazlasını yapmak ya da olmak, daha fazla ifade etmek
yönünde güçlü bir itilim hissediyorum, ve tedirgin olduğumu
hissediyorum çünkü yaptığım yeterli değilmiş gibi bir tedirginliğe ya da
korkuya sahibim. Böyle bir hisse kapıldığımı hissediyorum, çünkü bu his
geldiği zaman gidip eğlenceli bir şey yapıyorum ya da kendimi kandırmak
ya da kaçamak gibi gelen şeyler yapıyorum. Ve sonra genellikle kendime
geliyorum ama şeylerin olmaya başlaması da neredeyse korkutucu. Yani
bilmiyorum. Ben sadece bilmek istiyorum – sanırım herşeyin iyi/tamam
olduğunu hissetmenin, kendime daha fazla güvenmenin bir yolunu arıyorum.
ADAMUS SAINT GERMAIN: Bu iyi bir yanıt olurdu.
Hazirun: (gülerek) Peki bu şekilde hissetmeyi nasıl beceririm?
ADAMUS SAINT GERMAIN: Herşeyden önce, yapman gereken herhangi bir şey yok. Hissettiğin şey, muazzam bir heyecandır, ama bunu nasıl ifade edeceğinden emin değilsin. Bir parçan, başarman gereken belli şeylerin, görevlerin olduğunu düşünüyor. Aslında şu anda sadece burada, Dünya’da olmak bir tutkudur ve bir gerçekleştirmedir. Sen başka insanlar adına bilinç potansiyeline çok şey katıyorsun. Dans ettiğinde odayı aydınlatıyorsun. İnsanların gülümsemesini sağlıyorsun. Sevinç ve mutluluk potansiyelini genişletiyorsun, ve bu bile kendi başına çok anlamlıdır. Ama küçük bir parçan var ki, görevler yerine getirmen, bir şeyler yapman gerektiğini düşünüyor. Kendinle bir konuş.
Herşeyden önce sana hatırlatmak zorundayım ki, Fes Kırmızısı Çember – sizin deyiminizle – öğretmenlerin üye olduğu evrensel bir oluşumdur. Onun için bir şey yapman gerekmez. O bir toplanma yeridir, gerek fiziksel gerekse bilinçsel olarak. Dünyanın her yanındaki benzer ya da yakın ruhlar için bir vaha gibidir. Yani senin Kırmızı Çembere hizmet etmen söz konusu değildir. Onun enerjisi – nasıl desek – kendini çok destekleyen, besleyen bir enerjidir.
Şimdi burada söz konusu olan gerçek soruna geri dönelim. Kendin için ne yapmayı seçiyorsun? Bir parçan – büyük bir parçan – hâlâ kendin için bir şeyler yapmana direniyor. Şimdi, kendin için ne yapmak istediğine bakmanı sağlayacak, bunu bencil hissetmeden yapabilmeni sağlayacak harika fırsatların olacak… ama sana sık sık şöyle deniyor ve sen de başka insanların bu söylediğine inanıyorsun, “Neden kendin için hep bu bencilce şeyleri yapıyorsun?” Çünkü yapabilirsin! Çünkü bu iyidir! Çünkü bu kendini gerçekleştirmektir. Çünkü kendin için bir şeyler yapman, aslında herkese hizmet eder. O nedenle, buna gerçekten derin bir nefes al. Yapman gereken hiçbir şeyin olmadığını anla. Sen zaten yapıyorsun.
Peki, ne sana sevinç verirdi? Ne sana tutku verirdi? Bir şeyler yapmak zorunda olduğunun o çok ağır enerjisini üzerinden at ve sadece (yapmak istediğin için) yap. Teşekkür ederiz.
Hazirun: Teşekkür ederim.
ADAMUS SAINT GERMAIN: Bu iyi bir yanıt olurdu.
Hazirun: (gülerek) Peki bu şekilde hissetmeyi nasıl beceririm?
ADAMUS SAINT GERMAIN: Herşeyden önce, yapman gereken herhangi bir şey yok. Hissettiğin şey, muazzam bir heyecandır, ama bunu nasıl ifade edeceğinden emin değilsin. Bir parçan, başarman gereken belli şeylerin, görevlerin olduğunu düşünüyor. Aslında şu anda sadece burada, Dünya’da olmak bir tutkudur ve bir gerçekleştirmedir. Sen başka insanlar adına bilinç potansiyeline çok şey katıyorsun. Dans ettiğinde odayı aydınlatıyorsun. İnsanların gülümsemesini sağlıyorsun. Sevinç ve mutluluk potansiyelini genişletiyorsun, ve bu bile kendi başına çok anlamlıdır. Ama küçük bir parçan var ki, görevler yerine getirmen, bir şeyler yapman gerektiğini düşünüyor. Kendinle bir konuş.
Herşeyden önce sana hatırlatmak zorundayım ki, Fes Kırmızısı Çember – sizin deyiminizle – öğretmenlerin üye olduğu evrensel bir oluşumdur. Onun için bir şey yapman gerekmez. O bir toplanma yeridir, gerek fiziksel gerekse bilinçsel olarak. Dünyanın her yanındaki benzer ya da yakın ruhlar için bir vaha gibidir. Yani senin Kırmızı Çembere hizmet etmen söz konusu değildir. Onun enerjisi – nasıl desek – kendini çok destekleyen, besleyen bir enerjidir.
Şimdi burada söz konusu olan gerçek soruna geri dönelim. Kendin için ne yapmayı seçiyorsun? Bir parçan – büyük bir parçan – hâlâ kendin için bir şeyler yapmana direniyor. Şimdi, kendin için ne yapmak istediğine bakmanı sağlayacak, bunu bencil hissetmeden yapabilmeni sağlayacak harika fırsatların olacak… ama sana sık sık şöyle deniyor ve sen de başka insanların bu söylediğine inanıyorsun, “Neden kendin için hep bu bencilce şeyleri yapıyorsun?” Çünkü yapabilirsin! Çünkü bu iyidir! Çünkü bu kendini gerçekleştirmektir. Çünkü kendin için bir şeyler yapman, aslında herkese hizmet eder. O nedenle, buna gerçekten derin bir nefes al. Yapman gereken hiçbir şeyin olmadığını anla. Sen zaten yapıyorsun.
Peki, ne sana sevinç verirdi? Ne sana tutku verirdi? Bir şeyler yapmak zorunda olduğunun o çok ağır enerjisini üzerinden at ve sadece (yapmak istediğin için) yap. Teşekkür ederiz.
Hazirun: Teşekkür ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder