Seçimleri oyundan çıkarmak için ne yapmalıyım?

SORU: Tobias, bu akşam biraz kafam karıştı. Sen açıklamalarını yaptın ve sonunda da ‘suçlamaktan vazgeçin, yaratıcı sizsiniz’ diyerek bitirdin. Ve ben Ocak ayına geri gidiyorum, bize o zaman senin Sam(Tobias'ın yeni enkarnasyonu) dediğine geçişini anlatmıştın ve… aslında sanırım sen korku kelimesini kullanmıştın – hani evrensel ruhların, kendi yaratılarının onlara fazla yaklaşmasından korktuklarını söylemiştin,(sebebi biyolojik bedenin sürece uyumlanması zaman alıyor) ve sanırım, diyelim, seni izleyenler açısından kıyaslandığında, senin geçişinin(enkarnasyonunun) zorluğu ve güzelliği de burada yatıyor.

Ama o noktada şunu da açıkladın… yani, eğer kendinin hiç sevilmediğini, hiç desteklenmediğini hisseden biriysen ya da böyle birini tanıyorsan, hani çünkü evrensel ruhları, kendi enkarnasyonlarının yaptıklarını görmeye tahammül edemeyip de onlara sırtını döndüyordu. (Bakara suresi:mekr ile ifade edilmek istenene bkz.) Yani… tamam… ve sonra da hiç yalnız değilsiniz (diyorsun). Hep seviliyorsunuz (diyorsun). Bunlar birbiriyle nasıl bağlantılı, anlamadım?

TOBIAS: Gerçekten, ve bir insan kendi karanlığına gitmeye karar verirse, ruhun ve evrensel ruhun onlara sırtını döneceği bir enerji yaratırlar. Ve gerek evrensel ruh gerekse ruh bunu onurlandırdığı için yapar, anlıyor musun. Varlık, yalnız olmak istediğine karar verirse, böyle bir gerçeklik yaratacaktır, başka insanların ve meleklerin sevgisiyle kuşatılmış olsa bile. Yani bu bir tezahürdür ve o varlıkta olan biten şeylerin eyleme dökülmesidir.

Biz bu yüzden, bu bir oyundur diyoruz. Güzel bir oyundur. Oynanan muhteşem bir oyundur, ama bu aynı zamanda Tanrı olduğunuzu anlamaya hazır olduğunuzu söylediğimiz şeydir… tanrısallık dışarlarda bir yerlerde değildir. Tanrısallık, bir sarayda ya da cennette ya da buna benzer bir yerde oturan altın bir melek değildir. Bu, 2012’yi beklemek değildir ve bazı kötü alışkanlıklarınızın üstesinden gelmenizi beklemek değildir.

Tanrısallık en basit, en güzel ve derin şeydir, ve o sizdir. O şu andır. O, bu andaki sizdir. Ama o orada değilmiş gibi davranmak istiyorsanız, o da gidecektir. Sevilmiyormuş gibi davranmak istiyorsanız, sizi sevmeyecektir. Tanrı’dan daha azıymışsınız gibi davranmak istiyorsanız, o da Tanrı’dan daha azıymış gibi davranacaktır. Anlıyor musun?
Hazirun: Evet.

TOBIAS: O şu anda öylesine sendir ki. Biz bazı kişileri ‘oyun oynamaktan vazgeçin’ oyununu oynayarak gücendirdik, ve ‘oyun oynamaktan vazgeçin’ diyerek onları tekrar gücendireceğiz – tabii oyunların keyfini çıkartıyorsanız, o başka. Ama, bunların sizin oyunlarınız olduğunu da anlayın. Kimse bunları manipüle etmiyor. Tanrısallığa karşı herhangi bir komplo yok. Bu algıdır. Bu bir oyundur.

Ve tekrarlıyoruz, oyunu oynamayı durdurursanız, nelerden vazgeçeceğinizi hepinizin dile getirmesini istiyoruz. Yani oyunu neden oynamayı sürdürdüğünü anlamanı – sadece senin değil, ama tüm alan üyeleri’nın. “Ben bir yaratıcıyım. Ben O Ben’im” derken, bir rahatsızlık ya da huzursuzluk duygusu VAR.

Oynanan bir oyun daha var; eğer ben yaratıcıysam, parmaklarımı şaklattığımda bir milyon dolar tezahür ettirebilmeliyim, diyorsunuz. Bu bir oyundur. Siz çok Eski Enerji insan tarzında meydan okuyorsunuz. Ve aslında tanrısal olmak yerine, süper insan olmaya çalışıyorsunuz. Ve bu, oynamayı sürdürdüğünüz bir oyun, ve sonra da onu tezahür ettirmenize izin vermiyorsunuz, anlıyor musun. Oysa tezahür ettirebilirdin. Gerçekten ettirebilirdin, ama bunu yapmana izin vermiyorsun, çünkü o zaman oyun sona erer.

Biliyorum, bazılarınız şu anda epostalarının başına geçti  – Tanrı’ya şükür, bir eposta adresim yok, ama Cauldre(Medyum) ve Linda’nın var – ve şöyle diyorlar, “Ama Tobias, lanet olsun!” Ve ben de size ‘Lanet olsun’ diyorum! Bir oyun oynuyorsunuz. Siz, meteliksiz olma ya da hasta ya da yalnız olma ya da herneyse oyununu oynuyorsunuz – ve bu harikadır. Ben size hayranım. Size hayranım.
Ama size sorduğum tek soru şu, ki bu soru temelde bizden talep ettiklerinize dayanıyor; onu oynamaktan ne zaman vazgeçmek isteyeceksiniz? Ve diyorsunuz ki, “Ama ben oyun falan oynamıyorum ki.” Ve yoksul ya da güçsüz ve hasta ve bir yaratıcı- olmamayı sürdürüyorsunuz. Ve bu pekâladır. Hepimiz sizi seviyoruz. Gerçekten seviyoruz, ve tıpkı ruhunuz ve evrensel ruh ve tüm o diğer şeyler sizi nasıl onurlandırıyorsa, biz de öyle onurlandırıyor – ve oyunu sizinle birlikte oynuyoruz. Bu harika bir oyun.

Ama sen dedin ki, “Benim bununla işim bitti.” Dedin ki, “Lütfen, biri gelsin ve bana bunun bir oyun olduğunu söylesin. Biri gelsin ve bana bunun farketmediğini söylesin.” İşte biz bu yüzden buradayız.

Hazirun: Mükemmel. Teşekkür ederim.

Yorumlar

Popüler Yayınlar