Ölen arkasından yas tutma halim devam ediyor
SORU: Sana ölüm hakkında sormak istiyorum. Perdenin bu yanında ölüm
çok keder yüklü, insanların yaşamlarında çok yıkıcı etkileri oluyor,
özellikle de ruhsal seçimleri anlamayan kişilerde, ama anlayanlarda da
oluyor. Dünya’daki yaşamımızı planlarken, sevdiklerimizi kaybetme
deneyimini de seçiyor muyuz? Bazı insanlar sanki çok fazla kayıp
deneyimliyor, ve resmin bütünü anlaşılsa bile, insan hayatının geri
kalanında çok derin bir kayıp ve keder izi bırakabiliyor. Perdenin sizin
tarafında bunun çok farklı deneyimlendiğini ve buna çok farklı
bakıldığını biliyorum, ama insanların, sevdiklerinin göçmesini gerçekten
yürekten kutlayabileceği bir zamanı hayal edemiyorum. Kendi kaybetme
deneyimime gelince, deneyimi ruhsal açıdan hissedebilmeme ve anlamama
rağmen ve kişinin gitmeyi seçtiğini bilmeme rağmen, bir yıl sonra hâlâ
etkisini hissediyorum. Enerjisel olarak onunla iletişim kurabileceğimi
biliyorum ama aynı şey değil gibi. Hâlâ bu denli güçlü ve kısa-yaşanmış
bir ilişki deneyimini neden seçtiğimi merak ediyorum. Bu, bu bağlamda
bana çok anlamsız geliyor. Ve bu deneyimi ben bile yüreğimde tam
işlemden geçiremiyorsam, uyanmamış olanlar nasıl baş edecek? Ve Yeni
Enerjinin, insanlara kederlerinde nasıl yardımcı olabileceğini merak
ediyorum.
ADAMUS SAINT GERMAIN: Kaybetme ve keder, çok, çok gerçek bir şeydir, ve onun var olmadığını söylemek ya da onu baskılamaya çalışmak, onu çok yadsımak olurdu. İnsandan-insana bir bağ olduğu gibi, ruhtan-ruha da bir bağ vardır, ve bu, her alan üyesini, her insanı, bu kaybı hissetmeleri doğrultusunda yüreklendireceğimiz şeylerden biridir. Genelde, yas duygusu sürüp gidiyorsa, senin durumunda olduğu gibi, o kaybı tümüyle hissetmene izin vermiyorsun demektir. Bir yanın güçlü olman gerektiğini, bırakman gerektiğini, spiritüel olman gerektiğini söylüyor, tüm şu alan üyeleri eğitimlerinden geçtin, öyleyse neden kaybetme duygusu hissediyorsun ki, diyordur. O kaybın derinlerine dalmana izin ver.
Şimdi, bu, en zorlardan biri olacak, çünkü onun içine daldığında, seni tükettiğini hissedeceksin. Seni ve o kaybı tümüyle emdiğini hissedeceksin, zaman zaman da, senden daha büyük olduğunu hissedeceksin. Ama kendine onun içine girme ve onu deneyimleme izni vererek, ilişkinin nimetlerini, kaybın kendisindeki nimeti, ve bu sevgili varlığın hiç de kaybedilmediğine ilişkin gerçekten yürekten gelen bir anlayış keşfedeceksin.
Seninki zor bir durum, çünkü sizin bağınız, bizim çok, çok eski diyeceğimiz, taa ilk zamanlarda Ateş Duvarının başlangıcında karşılaştığınızda oluşan bir bağ, ve siz hep çok yakın oldunuz. Ve şu anda, yalnızca bir insanı kaybetme hissinden – ki onu kaybettiğini düşünüyorsun – daha fazlası söz konusu, şöyleki, sen bilincin daha yüksek düzeylerine geçtikçe, ki bu yaşamdan sonra yükselmen çok gerçek bir potansiyel, bu meleği, bu ruhu bir daha hiç göremeyebileceğini hissediyorsun. Onların bir süre daha fiziksel ya da dünyasal alemlerde olacağını hissediyorsun ki, büyük bir olasılıkla olacaklardır. Onların başka enkarnasyonları olacak ve sen yükselişe geçeceksin, bu yüzden de bu noktada büyük bir korku ya da kopukluk hissediyorsun. Ve sorunların birçoğuna da bu neden oluyor. Kendine onun içine girme ve onu çok derin bir düzeyden hissetme izni ver. Onun seni tüketmeyeceğini, yalayıp yutmayacağını, ama senin için burada çok güzel bir şeyin olduğunu anla. Ve eğer kendi yükselişine onlarsız gidiyorsun diye kayıp ve keder ve korkunun seni bunalttığını hissedecek olursan, hatırla, Ben o Ben’im. Teşekkür ederim.
ADAMUS SAINT GERMAIN: Kaybetme ve keder, çok, çok gerçek bir şeydir, ve onun var olmadığını söylemek ya da onu baskılamaya çalışmak, onu çok yadsımak olurdu. İnsandan-insana bir bağ olduğu gibi, ruhtan-ruha da bir bağ vardır, ve bu, her alan üyesini, her insanı, bu kaybı hissetmeleri doğrultusunda yüreklendireceğimiz şeylerden biridir. Genelde, yas duygusu sürüp gidiyorsa, senin durumunda olduğu gibi, o kaybı tümüyle hissetmene izin vermiyorsun demektir. Bir yanın güçlü olman gerektiğini, bırakman gerektiğini, spiritüel olman gerektiğini söylüyor, tüm şu alan üyeleri eğitimlerinden geçtin, öyleyse neden kaybetme duygusu hissediyorsun ki, diyordur. O kaybın derinlerine dalmana izin ver.
Şimdi, bu, en zorlardan biri olacak, çünkü onun içine daldığında, seni tükettiğini hissedeceksin. Seni ve o kaybı tümüyle emdiğini hissedeceksin, zaman zaman da, senden daha büyük olduğunu hissedeceksin. Ama kendine onun içine girme ve onu deneyimleme izni vererek, ilişkinin nimetlerini, kaybın kendisindeki nimeti, ve bu sevgili varlığın hiç de kaybedilmediğine ilişkin gerçekten yürekten gelen bir anlayış keşfedeceksin.
Seninki zor bir durum, çünkü sizin bağınız, bizim çok, çok eski diyeceğimiz, taa ilk zamanlarda Ateş Duvarının başlangıcında karşılaştığınızda oluşan bir bağ, ve siz hep çok yakın oldunuz. Ve şu anda, yalnızca bir insanı kaybetme hissinden – ki onu kaybettiğini düşünüyorsun – daha fazlası söz konusu, şöyleki, sen bilincin daha yüksek düzeylerine geçtikçe, ki bu yaşamdan sonra yükselmen çok gerçek bir potansiyel, bu meleği, bu ruhu bir daha hiç göremeyebileceğini hissediyorsun. Onların bir süre daha fiziksel ya da dünyasal alemlerde olacağını hissediyorsun ki, büyük bir olasılıkla olacaklardır. Onların başka enkarnasyonları olacak ve sen yükselişe geçeceksin, bu yüzden de bu noktada büyük bir korku ya da kopukluk hissediyorsun. Ve sorunların birçoğuna da bu neden oluyor. Kendine onun içine girme ve onu çok derin bir düzeyden hissetme izni ver. Onun seni tüketmeyeceğini, yalayıp yutmayacağını, ama senin için burada çok güzel bir şeyin olduğunu anla. Ve eğer kendi yükselişine onlarsız gidiyorsun diye kayıp ve keder ve korkunun seni bunalttığını hissedecek olursan, hatırla, Ben o Ben’im. Teşekkür ederim.
Yorumlar
Yorum Gönder