Halk arasında bilinen yanlışlar - I - Sentez

İnsanlar önyargılarla yaşar ve önyargıları sorgulamadıkça otomatik olarak önyargıyı beslemeyi sürdürürler. Önyargıları kırmak sorgulayan bir zihnin işidir. Böylece varolan potansiyellerden seçtiğimize zemin açılır. Bu toplumdaki önyargılardan biride kedi, köpek olan eve meleklerin girmeyeceği inancıdır.

Aslında bu ifadeyi tek başına aldığınızda bir yere oturtamazsınız.Çünkü eksiktir. Sebebini sorunca ilişikiler kurulamadığından insanlar bu böyledir der ve işin içinden çıkıp gidiyorlar. Olayın aslı İmam-ı Gazali'nin Kimya-i Saadet kitabında  şöyle bir ifadede geçer. "Kalp meleklere mahsus bir evdir , gadab , şehvet, kibir, hased uluyan köpekler gibidir . köpek olan yere melek girmez."

Halk arasında ki inancın aslı buna dayanır. Eğer bu ifadeden son cümleyi çıkartırsanız tek başına ne denmek istediğini kimse anlamayacaktır. Bunu ifade eden de aslını bilmiyorsa bir virüs gibi otomatizmayı her yere yayar. Toplumsal şuuraltı böyle oluşuyor :)  Yukarıdaki ifadeyi kendi lisanımızdan ifade edersek Şuur tüm ilahi irade yasalarının zeminini teşkil eder. Mekan enerjisini oluşturur. Eğer sizin şuurunuzda, bilincinizde, hayatınızda bu ilahi irade yasalarına uygun bir hayat  yer almıyorsa  oraya melek ile sembolize edilen ilahi irade yasaları girmeyecektir.

Olayı bir boyut daha açarsak bu prensibin yansımasının hayatımızda her türlü bilgi için geçerli olduğunu görüyoruz. Bu prensip bize eski bilgiyi bırakmadan yeni bilginin, tatbikatının yapılamayacağını güzel bir şekilde ifade eder.