Gecenin İzlenimleri 11.11.2008 - Sentez

Gecenin konusu için referans bir bilgi alacak olursak SP'dan bir alıntı ile başlayalım. Mealen bir celsede şu ifade geçiyordu. "İnsanlarla olan ilişkilerinizde onlara dönünüz.. Onlarla haşır neşir olunuz. Onları seviniz ve dinleyiniz. Göreceksiniz ki onlarla aranızda bir fark yok. Sadece beslendiğiniz kaynak farklı. Bu kaynak bir güven doğurur. Sonra dönüşünüz O'na olacaktır. "

İşte bu güven aynı zamanda dünyadaki ruhların dengeye gelmek için uğraştığı, enerjisini harcadığı bir hal. Bütün bu konsept açısından baktığımızda insanların aslen kendine, zahiren birbirine dayatmış olduğu gibi gözüken kimi taleplerin, aslında kısır döngü içeren bir sınırlama barındırdığını görebiliriz. Günümüzden örnekleyecek olursak şu anda dünyada meydana gelen ekonomik krizin ana sebebi buna dayanır. Sonuç güven eksikliği hissetmektir.

SP'dan yine bir referans bilgiyi alacak olursak sorusu olmayan tesir kademeleri ile irtibata geçemez. Bu yasa bir olmazsa olmazdır. Aksi halde alan içinde akışlar, sirkülasyonlar teksir yasası hasebiyle kendini tekrarlayan ögeler haline gelir. Adeta belli bir hafıza boyutunda iş yapıyor gibi gözüküp aslında iş yapmayan bir durum meydana gelir. Buna bilgisayar dilinde önbellekleme diyebiliriz. Hafızaya alınan öğe güncellenmeden kendisine talep edilenleri aynen yansıtılır. Bu durumda bize düşen kendi tekrarlarımızı fark etmektir.

Şimdi içinde bulunduğumuz ortamda ruhların ihtiyaç olarak kendilerine hedefledikleri güven hali ancak akışkanlık sağlanırsa giderilebilir. Akışkanlık kendinle iletişime geçmekten gelir. Başka kaynaklarda kendini sevmek veya kendini bilmek olarakta geçer. Ruh varlığının kendi bedenleri arasındaki iletişimi sağlamasında yani kendi bedenleri arasındaki sirkülasyon arttıkça bedenlenme adı verilen hallerin -soyut bilginin- deneyimlenmesi söz konusu olur. * Bu durum varlığın cehiti ile doğru orantılıdır. Cehit zaman enerjisini bulunulan zamanda kişiye göre hızlandırır veya daraltır. Bu tarz durumların tarihte örneklerini görebiliyoruz.

Akışkanlık olmayınca tutunulan değerler farklı tesirler karşısında üzerine yazılan bir yapıya dönüşüyor. Yani ruhsal yapıdan türeyen varlığın metodunun üzerine yazılır. Bu noktada artık kaynaktan çıkan fonksiyon farklı bir işlev yapacaktır. Bu istisnai durum statik bir metod ile giderilebilecek bir haldir. Ruh varlığında dinamizmi barındıran bir denge gereklidir.

* Aynı zamanda Kuran'da ifade edilen rabbin halifetullah olarak atadığı beşerin yapması gereken kulluk vazifesi bu durumun dinimizdeki karşılığı olarak açılabilir.

Yorumlar

Popüler Yayınlar