Ders Oniki Ruh ile Yeni İlişkin

İçinizde birçok değişim meydana gelmektedir. Siz salıvermektesiniz. Siz, uzun zamandır planlanan bir şeye yolu açmaktasınız. Bu yeni tanrısallığın yaşamınızda ortaya çıkabilmesi için, kendi içinizde ona yer açmaktasınız.


Sevgili dostlar, sizler yaşamınızdan eski enerjiyi salmaktasınız. Eskiden, yeniye geçmektesiniz.

--0-- Tobias kendini anlatıyor

Burada bir an duralım ve Ben Tobias’ın kim olduğunu ve yaşamınızda ne anlama geldiğimi anlatmama izin verin. Ben gerçekten Dünya üzerinde yürüdüm. Ben insan bedeni içinde çok, birçok kez Dünyada bulundum. Birçoğunuzla, birlikte çok zaman geçirdik. Biz birbirimizi Ault (Atlantis) günlerinden tanıyorduk. Biz birlikte çalıştık. Biz aramaktaydık. Biz içimizdeki tanrısallığı aramaktaydık. Oh, biz çok şeyler keşfettik! Çok şeyler öğrendik. Ama sevgili dostlar, sevgili melekler, tanrısallığımızı keşfetmedik. Bunun pek de mümkün olmadığını fark ettiğimizde, Dünyanın bu aşamasını terk etmeyi seçtik. Biz yeni baştan başlayabilmek için, yıkım yoluyla gelecek bir yenilenmeyi seçtik. Böylece bu içerdeki tanrısal tohumun arayışına yeniden başlayabilirdik.

Ben, Tobias, o zamanlar çoğunuzu, birçoğunuzu tanıyordum. Birlikte, elele çalıştık. Birlikte dua ettik. Birlikte araştırdık. Birlikte güldük. Siz onun için benim enerjimi tanımaktasınız.

Yine biraraya geldiğimiz bir zaman oldu, ama ben insan bedeni içinde değildim. Biz aile olarak, Shaumbra olarak toplandık. Bu zaman, gezegeniniz üzerinde, 2000 yıl önceydi. Ben çoğunuzla, çoğunuzla yakından çalıştım. Bu, tartışacağımız, önemli bir zamandı. Benim enerjim size o zamandan tanıdık gelebilir. Ben rehberlerinizin, eski rehberlerinizin yanısıra, sizinle birlikte yürüdüm. O zamandan beri de, sizi seven, sizin için aile enerjisini tutan, size güvence veren biri olarak, çok yaşamdır sizinle birlikte yürüdüm. Melekleriniz ve kişisel enerji gruplarınızla biz birlikte çalıştık. Bizim bir misyonumuz vardı. Bu Dünya yerinde yapılması gereken önemli bir şey vardı. Biz birlikte çalıştık. Uyanmak kararını aldığınız için, bir Işık İşçisi olmak kararını aldığınız için, bu zor ve yalnız yolu seçtiğiniz için, bilinç açısından eski enerji Dünyasını terk edip, yeni Dünyanızda yürümeye başladığınız için, ben, başkalarının yanısıra bu yaşamınızda sizinle yakından çalıştım.

Ben, Tobias ve Kırmızı Meclisten olan varlıklar, hem geceleri uyurken, hem de uyanık halinizdeyken, sizinle yakından çalıştık. Biz bunun, meleklerin zor bir yolculuğu olduğunu bilmekteyiz. Bu zamanın, her biriniz için meydan okuyan bir zaman olduğunu bilmekteyiz. Siz, daha önce hiç yapılmamış bir şeyi gerçekleştirmektesiniz. Ben sizinle çalışmaya devam edeceğim. Siz yolunuza devam etmeyi seçtiğiniz sürece, meleklerin bu yolculuğuna devam ettiğiniz sürece, biz de sizinle çalışmaya devam edeceğiz.

--0-- Siz kimsiniz

Siz kimsiniz? Siz kimsiniz? Sizler, uzun, çok uzun bir zaman önce, uzun bir yolculuk yapmak üzere Yuvayı terk edenlersiniz. Siz Yuvayı terk ettiniz. Siz Krallığın rahatlığını terk ettiniz. Siz çok uzun zaman önce asıl ailenizi terk ettiniz. Yaratılışı ve Tüm Olan’ı terk ettiğinizde, Ateş Duvarından geçtiniz. Daha önce de birçok kez söylediğimiz gibi, bu sizi milyonlarca parçaya bölmüştü. Bu olay eski benliğinizi ve bilincinizi milyonlarca parçaya bölmüştü. Onlar yeniden biraraya geldiğinde, siz Tüm Olan’ın dışında bulunuyordunuz. Siz Yuvanın ve Krallığın ve Tüm Olan’ın dışında bulunuyordunuz. Bir boşlukta, bir hiçlikteydiniz. O, o kadar hiçti ki, siyah bile yoktu, bir vakum bile yoktu – hiç bir şey yoktu- içinde uyandığınız bir boşluktu.

Siz, sevgili dostlar, beraberinizde Yuvadan hiç bir şey getirmeden buna uyandınız. Kullandığımız mesele göre bu, hiç yükünüz yoktu anlamına gelmektedir. Size ait bir eşyanız yoktu. Gerçek anlamda anılarınız yoktu. Siz, hiçliğe uyandınız. Bu, yeni yolculuğunuzun bir bölümüydü. Yeni maceranızın bir bölümüydü. Ve bundan da, muazzam bir yalnızlık ve ayrılık ve suçluluk ve kızgınlık duyguları oluştu. Yuvayı terk ettikten sonra, asıl yaratılışı terk ettikten sonra boşlukta uyandığınızda, hiç bir şey yoktu. Yalnızlık ve ayrılık ve suçluluk ve kızgınlık ve keder ve bütünlüğe geri dönme hisleri, o zamandan beri sizinle birliktedir. Onun için geceleri ağlarsınız. Biz sizi duymaktayız. Biz bunun nasıl bir şey olduğunu anlamaktayız.

Ama siz bir yolculuktaydınız, sizi Yuva ve Krallıktan alıp, sonunda buraya, Dünya denen yere getiren büyük bir yolculukta. Arada da, evren dediğiniz yerde, çok maceralar yaşadınız. Yıldızları yaratanların sizler olduğunu biliyor muydunuz? Evrende hala yaratılışı yaratmakta olanlar da sizsiniz. Uyandığınızda evren yoktu. Hiç bir şey yoktu. Bu sizdiniz. Siz çok şey yarattınız!

Sonunda Dünyaya geldiniz. Yeni bir şey öğrenmek için Dünyaya geldiniz. Yolculuklarınız sırasında, sevgili dostlar, Yuva gerçek anlamda anımsanmamaktaydı. İçinde oyalandığınız evrende süregelen mücadele ve savaşlar, hep Yuvaya geri dönmenin bir yolunu bulmaya çalışmakla ilgiliydi. Bu savaşlar, diğerlerinden, diğer varlıklardan ve diğer meleklerden enerjiyi almaya çalışmaktı. Sizi Yuvaya geri götürecek yeterli enerjiyi edinmek umuduyla savaştınız onlarla. Ama bildiğiniz gibi, bu bir işe yaramamıştır. Bu işe yaramamıştır. Savaşlar onun için olmuştur. Anlaşmazlıklar onun için olmuştur. Onun için hala burada, Dünya üzerinde anlaşmazlıklar vardır. İnsanlar hala birbirinden enerji almaya çalışmaktadır, bir şeyler, bilgi, sevgi vs almaya çalışmaktadır, hala Yuvaya geri dönmenin yolunu bulmaya çalışmaktadır, hala o derin keder içindedir, hala yeniden birleşmeyi istemektedir. Onun için zaman zaman bu kadar kederlisiniz ve o çok derinlerde yatan Yuvada olmak arzusuna sahipsiniz.

Yolculuğunuz sırasında gerçekleştirdiğiniz, yeni bir şey yaratmaktı. Siz Yuvayı terk etmeden önce, sadece tek bir yaratılışın olduğunu söylemiştik. Bu size çok garip gelse de, sadece tek bir yaratılış vardı. Bu yaratılışın içinde, bu Krallığın içinde, herşey birdi. Herşey tekil bir ifadeydi.

Terketmekle ve birçok yolculuğa çıkmakla gerçekleştirdiğiniz çalışmalar, Ruh için ikinci bir yaratılışın yaratılmasını sağlamıştır. Evet siz….siz, Alan üyeleri.siz, bilgi taşıyıcıları…siz, Ruhun kendi başına gerçekleştiremeyeceği bir şeyi gerçekleştirdiniz. Siz yolculuğu yaptınız. Bunu yapan sizlersiniz.

Şimdi sevgili dostlar, Yuvayı terk ettiğinizde, çevresinde onu koruyan bir sargı olan küçük, küçücük bir tohumun dışında, beraberinizde hiç bir şey getirmediniz. İçinizde getirdiğinizin hepsi buydu. Bu, tanrısallık tohumuydu. Siz onu, yolculuk sırasındaki tüm günleriniz ve tüm zamanlarınız boyunca, bilincinizde ve varlığınızda taşıdınız. Bu tohum, onu göremeyesiniz diye, ve başkaları da göremesin diye, içinizde özenle korunmuş, özenle saklanmıştı. O bilincinizin derinliklerine gömülmüştü.

Şimdi, yolda giderken, içinizde bir şey hissettiniz. Yüzeyde görünenlerin ötesinde bir şeyin olduğunu hissettiniz. İçinizdeki bu tanrısal tohumun varlığını hissettiniz. Yolculuklarınıza devam etmenize neden olan şey budur. Bu tanrısal tohum hala içinizdedir, ve bildiğiniz gibi, uyanmaya başlamaktadır. Biz tohum terimini bir mecaz olarak kullanmaktayız sevgili dostlar, ama bu kimliğinizi oluşturan bütününün ayrılmaz bir parçasıdır. Bu, uygun zaman gelene kadar ortaya çıkmayacak bir biçimde, varlığınızın en derin düzeylerinde bulunmaktadır.

2.500 yıl kadar önce, bu tanrısal bilinç tohumunu – bizim bazen Mesih bilinci olarak adlandırdığımızı- var olduğu dış alemler ve boyutlardan getirmek için Dünyanın enerjisi uygun olmaya başlamıştı. Çünkü biliyorsunuz, bilinciniz gerçekte biyolojinizin içinde bulunmamaktadır. O, sizi çevreleyen düzeylerde ve alanlarda bulunmaktadır. Bu, film projektörünüze çok benzemektedir. Bilinç – film ve projektör- bir yerdedir, ve görüntü de başka bir yere yansıtılmaktadır. Siz bir anlamda, üçüncü boyuta yansıtılan, taşıdığınız bu bedene yansıtılan, üstünde yürüdüğünüz bu Dünyaya yansıtılan bilincinizin görüntüsüsünüz.

2.500 yıl kadar önce, bu bilincin daha fazlasını Dünyaya, realitenize, üç-boyutluluğunuza getirmeye başlamak, uygun hale gelmişti. O zamanlar, bu işleme yardımcı olmak amacıyla gelmeyi seçen ve meleklerden oluşan aileler vardı. Bununla üne kavuşan bireyler vardı. Buddha –Siddhartha- olarak anılan, birçoklarıyla birlikte gelen bir varlık vardı. Bilinci getiren sadece Buddha değildi. O zamanlar ve o zamanları çevreleyen sürelerde gelen herkesti.

Sonra, bir grup daha vardı, bizim alan üyesi dediğimiz ve 2000 yıl önce gelen. Siz, Mesih bilincini dışsal alanlardan Dünyaya getirmek zamanı olduğunu bilerek geldiniz. Sizler bunun taşıyıcılarıydınız. Siz bunun getirilmesine yardımcı oldunuz. Burada bulunanların çoğu, Yeshua ben Joseph ile birlikte yürümüştür. Çoğunuz o zamanlarda, çevreleyen topraklarda yaşadınız.

Çoğunuz, Yeshua ben Joseph’ten hemen sonraki, enerjinin hala güçlü ve keskin olduğu zamanda geldiniz. Yeni kiliselerin (dini kuruluşların) yapılanmasına yardımcı oldunuz. Bu kiliseler, Mesih bilincinin özenle beslenip, büyütüleceği yerlerdi. Onun getirilmesine yardımcı olan sizlersiniz. Ne pahasına olursa olsun, Mesih bilincini getirmek ve Dünya üzerinde oluşmasını sağlamak için herşeyi yapacağını söyleyen sizlersiniz. O zamandan beri de bu zor yolculuğu yapmakta olan sizlersiniz. Siz içinizde bir şeyleri biliyordunuz. Önemli bir misyonun, sizin için yapılacak önemli bir çalışmanın olduğunu biliyordunuz. Hatta, insan olarak zevk alabileceğiniz şeylerden ödün vererek, bu çalışmayı gerçekleştirmeyi kabul eden sizlersiniz.

Sevgili dostlar, derin nefesler alın. Derin nefesler alın. Bu yaşamınızda gerçekleştirdiğiniz çok çalışmalar olmuştur. Bildiğiniz gibi, ‘olaylar’ bu kadar iyi gelişmeyebilirdi. Yıkım olabilirdi. İkinci Dünya savaşınızdan başlayan ve milenyum zamanına kadar gelen dönem çerçevesinde, bitiş olabilirdi, son olabilirdi. Ama bu olmamıştır. Burada oturuyorsunuz. Bir sonraki adıma hazır olarak, bir sonraki düzeye hazır olarak burada oturmaktasınız.

--0-- Gerçek benliğin tezahürü

Ve bu nedir, bu sonraki düzey nedir sevgili dostlar? Bu sonraki düzey, Ruhla olan yeni ilişkinize gelmektir. Şimdiye kadar bu pek mümkün olmamıştır, ya da Tanrı’yı gerçek anlamda anlaması ve bilmek pek de kolay olmamıştır. Şimdiye kadar, gerçek kimliğinizi anlamak, kendinizi aynada bir ilahi yasa olarak görmek pek de kolay olmamıştır. Bunun için çalışmanız ve mücadele etmeniz gerekmiştir. O zaman bile bu anlaşılması zor ve uzak görünmüştür. Ruh, sizden uzakta ve ayrı bir zihinsel kavram olarak görünmüştür. Bu size sanki, burada tam olarak ne yapılacağını bilmeden, Ruhu arzulayarak ve isteyerek ama Onunla olan ilişkinizi bilmeden, Dünyaya yerleştirilmişiniz gibi gelmiştir.

--0-- Eski enerji ve yeni enerji ile işaret edilmek istenen noktalar

Perde kalın ve güçlüyken, eski enerji vardı. Ruhla pek ilişkide bulunamıyordunuz. Yeni enerjide, Ruhla yeni bir ilişki vardır. Bu, yakın ve kişisel olan bir ilişkidir. Bu, çok farkında olduğunuz bir ilişkidir. İçinizde derin bir anlayış vardır.

Sevgili dostlar, eski enerjide, herşeyi olduğu gibi kabul etmek zordu, çünkü perde kalın ve güçlüydü, ve oynanan oyun dualiteydi. Ama yeni enerjide, şeyleri kabul etmek kolaylaşacaktır, çünkü siz planın daha büyük bir kısmını göreceksiniz. Ruhla olan yeni ilişkinizde, bu yeni enerjideki şeylerin daha büyük görüntüsünü (vizyonunu) anlayacaksınız. İnsanların, yaptıkları şeyleri neden yaptığını, üzerinde bulunduğunuz yolun neden üzerinde olduğunuzu anlayacaksınız.

Eski enerjide, insan benliğinizi kabul etmek zordu. Siz bunu bir anlamda, Yuvayı terk etmenin cezası olarak algılamaktaydınız. Sonunda, ağrıları ve acıları ve zorluklarıyla, kendinizi fiziksel bir bedenin içinde buldunuz. Dünyaya gelmeden önce, siz süzülmeye ve uçmaya alışıktınız! Siz Krallıkta hafif olmaya alışıktınız. İçine geçtiğiniz yeni enerjide, insanlığınızı kabul etmek kolay olacaktır,çünkü oraya (insanlığınıza) hapsolmadığınızı anlayacaksınız. Onun size çok olasılıklar sağladığını da anlayacaksınız. O size birçok zevki de sağlamaktadır. O size, içinizdeki ışığı ifade etmeniz için bir araç olmaktadır.

Sevgili dostlar, sizler Ruhla olan yeni ilişkinize girmektesiniz. Eski enerjide “şimdi”de olmak, Tanrısal An’da olmak zordu. Siz geleceği ve aynı zamanda geçmişi düşünmekteydiniz. Yeni enerjide Ruh’la olan yeni ilişkinizde, siz her zaman “şimdi”de olacaksınız. Geçmiş salıverilmiş olacak, gelecek de daha yaratılıyor olacak ve bunlar sizi pek de ilgilendirmeyecektir. Siz yeni enerjide her zaman “şimdi”de olacaksınız.

Eski enerjide, yaratılarınızda zarif olmak zordu. Yaratılarınız hantaldı, ve siz de gerçekleştirdiğiniz şeyin tam olarak ne olduğunu, ya da eylemlerinizin sonucunu pek farkında değildiniz. İşin içinde karma vardı, her zaman halletmek zorunda olduğunuz karma. Yeni enerjide, yaratılarınız zarif olacaktır ve onlar akacaktır. Dün gece söylediğimiz gibi, bu bir dalgaya binmek gibi olacaktır, dalga kırılmaya hazırlanırken, yenisi sizin için hazır olacaktır.

Eski enerjide değişimleri kabul etmek zordu. Siz eskilere tutunmak istediniz, çünkü bunu yapmakla kendinizi güvende hissederdiniz. Zor ve meydan okuyucu da olsa, kendinizi güvende hissederdiniz. Yeni enerjide, değişimin doğal ve kutsanmış olduğunu anlayacaksınız. Değişimi takdir etmeye, hatta sezinlemeye başlayacaksınız, ya da onun, yaratıcılığınızın süregelen ifadesinden başka bir şey olmadığını bileceksiniz.

Eski enerjide, pek de tanrısal bir dengeye sahip değildiniz. Siz, sözünü ettiğimiz gibi, ışık ve karanlık ve değişip duran üçüncü öge enerjilerine sahiptiniz. Yeni enerjide, içinizde tanrısal denge vardır. Dördün enerjisi vardır, sağlam olan ve güvenli olacak.

Eski enerjide, bireysel yaratılara, küçük yaratılara odaklandınız, ama yeni enerjide siz sınırsız darbelerle yaratacaksınız. Hesabınızda yüz doların olması sizi pek endişelendirmeyecektir. Arabanız bozulduğunda, fazla endişelenmeniz gerekmeyecektir. Küçük şeyler yaratmanıza gerek kalmayacaktır. Siz sınırsız darbelerle yaratacaksınız. Yeni enerji budur. Ruhla olan yeni ilişkiniz budur. (Sınırsız darbeler: bir başka tebliğde hedefi sonsuzda her an dinamik bulunduğu ortamın bilgisine sahip )


Eski enerjide tutkulu olmak zordu. İçinizde o derin spiritüel tutkuya sahip olmak zordu. Yeni enerjide o tutku hep sizinle olacaktır. O kendini ifade etmenin yollarını arayacaktır. Ortaya çıkmanın yolunu arayacaktır. Sizinle birlikte yaratmanın yolunu arayacaktır.

Eski enerjide sevgili dostlar, ihtiyacınız olan şeyi yaratmak için, evinizden dışarıya çıkmanız gerekmekteydi. Yeni enerjide, Ruh’la olan yeni ilişkinizde, o şeyler size gelecektir. Bu, anlamanın ve kabul etmenin size zor geleceğini bildiğimiz bir şeydir, ama o gerçekten size gelecektir. Kapınıza gelecektir. Bir Işık İşçisi ve bir yeni enerji insanı olarak ihtiyaç duyacağınız herşey size gelecektir. O uygun zamanda orada olacaktır.

Yeniden sevgili dostlar, derin nefesler alın. Derin nefesler alın. Siz, Ruh’la yeni bir ilişki dönemine girmektesiniz, yeni bir ilişki.

Eski enerjide özgür iradeye, ama bir anlamda, çok kısıtlı olan bir iradeye sahiptiniz. Yeni enerjide, sınırsız olan, herşeyi bilen tanrısal iradeye sahipsiniz. Bu, Ruh’la olan yeni ilişkinizin bir parçasıdır.

Eski enerjide, iyi şeyler olduğunda, ya da yaşamınızdaki şeyler için bir Tanrıya ve meleklere teşekkür ederdiniz. Ama sevgili dostlar, yeni enerjide, bunun gerçekte içinizden geldiğini anlamaya başlamaktasınız. Bu kesinlikle içinizden gelmektedir. Bu, Yuvayı terk ettiğinizden beri taşıdığınız tohumdur.

Gelin, Ruh’la yeni ilişkinize girin şimdi. Bu ne kadar basit görünürse görünsün sevgili dostlar…..ne kadar basit görünürse görünsün, bunu yaşamınıza kabul etmek ve yaşamınızın bir parçası haline getirmek biraz da meydan okuyucu olacaktır.

Yaratıcı Dizisinin Onikinci Dersi: Gelin, Ruh’la yeni ilişkinize girin şimdi.


--0--Gecenin dersi


Şimdi, özellikle de bu yeni ilişkiyi yaşamınıza nasıl getirirsiniz? Onu varlığınızda nasıl tezahür ettirirsiniz? Bu oldukça basittir. Bu, gerçekten oldukça basittir. Bu, nefes almakla(nefes almak kendinize zaman ayırmak, seçimlerinizi güncellemekle, bilginizi tatbik etmekle, kendiniz olmakla) gerçekleştirilir. Nefes almakla gerçekleştirilir. Nefes alırken, bilinçli nefes alın, Ruh’la yeni ilişkinizin farkında olun. Derin nefesler alın şimdi. Ruh’la yeni ilişkinizi, nefesinizle içinize çekin. Bu, içerde bulunan tanrısallığınızı besleyecek ve geliştirecektir.

Derin nefesler alın. Yaşamınızda yaratmayı seçtiğiniz şey bolluksa eğer, bunu (nasıl, ne kadar olacağını) belirlemeyin, bolluğu nefesinizle içinize çekin, ve onun dışardan gelmediğini anlayın. O içinizden gelmektedir. Nefes aldığınızda, bu uyanmakta olan tanrısallığın, bu içerdeki Mesih bilincinin, olduğunuz bütünün dışsal düzeylerinizden, varlığınıza gelmesine izin vermektesinizdir. Onun yaşamınızda tezahür etmesine izin vermektesinizdir. Faturalarınızı öderken, bolluğu nefesinizle içinize çekin. Bolluğu nefesinizle içinize çekin. Bedeniniz ağrıdığında ve acıdığında ve hasta olduğunda sevgili dostlar, nefes alın, derin nefesler alın, biyolojik dengeyi nefesinizle içinize çekin.

İçinizde olan tanrısallık şimdi ortaya çıkmaktadır ama onun bir araca gereksinimi vardır. Realitenize gelebilmek için bir araca ihtiyacı vardır. O sizin şimdinize nefesiniz kanalıyla gelmektedir. Oh, bunu epeydir bilen ve yapan kişiler vardır, ve bu etkili de olmuştur, ama bu şimdi, her birinizin kullanabileceği gerçek bir araçtır. İçinizdeki tanrısallığı insan realitenize getirmeniz şimdiye kadar zor ve belki de neredeyse imkansızdı. Dünyanın toplu bilinci, onun kolaylıkla çıkmasına izin vermemekteydi. Onun için (bunu gerçekleştirmek) bu kadar zor ve meydan okuyucu olmuştur. Onun için bunu sizin zamanınızla yüzlerce yıldır arayan kişiler olmuştur. Ama şimdi bulunduğumuz bilinç noktasında ve zamanında, bunu yaşamınıza getirmek mümkündür.

Ve her an, onun siz olduğunu hatırlayın. Bedeniniz ağrıdığında, sağlığı nefesinizle içinize çekin. O zaman içinizde bulunan tanrısallık ortaya çıkıp, yaşamınızda ve bedeninizde tezahür edecektir. Derin nefesler alın, çünkü bu, uyanmakta olan tanrısallığı yaşamınıza getirmenin yoludur. Bu o kadar basittir ki. O kadar basittir ki.

Yaşamınızda ilişki sorunları olduğunda, neyin olmasını istediğinizi belirlemeyin, ama o anda nefesiniz yoluyla tanrısallığınızı ortaya çıkartın. Dengeli ilişkileri nefesinizle içinize çekin. Bu ilişkilerin nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışmayın, dengeli ilişkileri nefesinizle içinize çekin. Bunu bu şekilde ortaya çıkartmaya çalıştığınızda, tanrısal varlığınızla birleşirsiniz – sizin tanrısallığınız onlarınkiyle birleşir. İlişkinin düzeyini tümüyle yeni bir düzeye dönüştürürsünüz. Bunu da, dengeli bir ilişkiyi nefesinizle içinize çekmekle gerçekleştirirsiniz.

Bu, ateş için havanın gerekliliği gibidir. İçinizdeki tanrısal alevi tutuşturur. Onu realitenize, insanlığınıza getirir. Ruh’la yeni ilişkinizi, nefesiniz yoluyla oluşturursunuz. Nefesiniz yoluyla, Yuvanın özünü realitenize getirirsiniz. Bu bu kadar basittir.

--0-- Vazife kavramının başka bir kesitten ifade edilişi

Ne yapmanız gerektiğini merak ettiğinizde, ve kendi değerinizi sorguladığınızda ve bu yeni enerjideki misyonunuzu merak ettiğinizde, sadece kendi değerinizin bilincini nefesinizle içinize çekin. Onu derin nefeslerle içinize çekin.(Vazifeyide biz talep ediyor ve yaratıyoruz)


Sevgili dostlar, bunu nefesinizle içinize çekmekle, tanrısallığınızın, bilincin dış alemlerinden, şimdi içinde bulunduğunuz realitenize girmesine izin verirsiniz. Nefesle onu içinize çektiğinizde, tanrısallık doğal ve yumuşak bir şekilde içeri girer. O, olduğunuz tüme girer. Hücrelerinize girer. İnsan bilincinize girer.

Tanrısallığınızı NEFESİNİZLE içinize çekin! Onun içerde olduğunu düşünmeyin! Şimdiye kadar yapmaya çalıştığınız şey buydu. Ault’ta, Atlantis ülkesinde, birlikte yapmaya çalıştığımız şey buydu. Onun içerde olduğunu düşünmeye çalıştık. Biz onu, teknoloji yoluyla içimize getirmeye çalıştık. Onu üç-boyutlu araçlarımızla keşfetmeye çalıştık. Geçmiş yüzyıllarda, Tanrı’ya ulaşacak yolu düşünmeye çalışarak, tanrısallıklarında var olduklarını düşünmeye çalışarak, aydınlanma yolunu arayan kişiler olmuştur. Bu, artık bildiğiniz gibi, zihin yoluyla gelemez. Ama Ruh’la yeni ilişkinizi nefesinizle içinize çekebilirsiniz.

Yaşamınızda Ruh’la yeni ilişkinize girin şimdi. Bunun için sahip olduğunuz araç, nefestir. Bu o kadar basittir ki sevgili dostlar, ama şimdiye kadar mümkün olmamıştır. Dünya üzerinde çok değişimler ve dönüşümler meydana gelmiştir. Kişisel olarak yaşamınızda, geçmiş yaşamları da içeren, atalardan kalma karmayı da içeren, çok şeyi salıverdiniz. Onları artık bıraktınız. Bu, Ruh’la yeni ilişkinin yolunu açmaktadır.

Özünüz buraya yapacağınız yolculuğu planlarken, bu zamanın (şimdiki zamanın), tanrısallıkla, Ruh’la, kendinizle yeni bir ilişkiye başlamak zamanı ve fırsatı olacağını biliyordunuz. Bunun sizin için bir değişim ve dönüşüm noktası olacağını biliyordunuz. Siz ne pahasına olursa olsun, burada bulunmak için değişimlerden geçmeyi kabul ettiniz, ve hatta gerekli dönüşümlerin gerçekleşmesi için, gelecek günlerde ve haftalarda meydana gelecek değişimlerden de geçmeyi kabul ettiniz. Bilinçli olarak nefes almanız, tanrısallığınızı içinize çekecektir. Bu, kendi tanrısallığınızı öne çıkartacaktır, tanrısallığınızla olan kendi yeni ilişkinizi. Nefes almak onu yaşama geçirecektir.

Bunu bilinçli olarak uygulamanızı rica ediyoruz. Ona bir beklenti yüklemeyin. Onu zihinselleştirmeyin. Tanrısallığınızı, kendi tarzınıza göre düşünmeye çalışmayın, çünkü bu acıtacaktır! O zaman kendinizi pek de iyi hissetmeyeceksiniz! Sadece nefes alın. Yuvadan getirdiğiniz bu tanrısallık tohumu, ortaya çıkmak için uygun zamanı beklemekteydi. Ve şimdi siz yeni enerjiye geçerken, bu gerçekten doğru zamandır. Ruh’la yeni bir ilişkiye sahip olmanın gerçekten zamanıdır. Onca zamandır hissettiğiniz yalnızlık ve ayrılık sevgili dostlar, artık tamamlanmaya hazırdır ve bu içinizden gelmektedir. Bu, içinizden gelmektedir.

Rehberlerinizin gitmesi gerekiyordu. Ruh’la ilişkinizi anlamaya başlayabilmeniz için, onların çevrenizdeki enerji alanını terk etmesi gerekiyordu. Yüzlerce ve yüzlerce yıldır, bir yaşamdan ötekine sizinle birlikte olan bu varlıkların, bir süreliğine ve özellikle de şu son birkaç yılda, geride durmaları gerekiyordu. Onun için bu dönem size bu kadar zor ve meydan okuyucu gelmiştir, ama kendi tanrısal tohumunuzu ortaya çıkartacak alanı size sağlamak amacıyla, onların geride durması gerekiyordu. Siz bu tohumu, Yuvayı terk ettiğinizden beri beraberinizde taşıyordunuz. Onun, içinizden ışımasının zamanı gelmiştir. Bu ögeleri ve bu ışığı, realitenize, günlük yaşamınıza, basit bir nefesle getirin.

Bilinçli olarak derin nefesler alın. Kendi tanrısallığınızı nefesinizle içinize çekin. O uyanmaktadır. Siz bunu yaparken, kişisel enerjinizin ve kişisel ışığınızın birkaç derece yükseldiğini, biz görebiliyoruz.

Yaratıcı Dizisinin Onikinci Dersi: Gelin, Ruh’la yeni ilişkinize girin şimdi. Bunun zamanıdır. Bunun zamanıdır. Ve kullanacağınız basit araç da, nefesinizdir. Biz bunu açıklamak için bir yıldır beklemekteydik. Biz beklemekteydik. Biz, Mesih bilincinin içinizde doğmakta olduğunu söyleyebilmek için, sizi salıvermelerden ve anlayışlardan ve bir dizi adımlardan geçirdik. Onun için şu anda yaşadığınız şeyleri deneyimlemektesiniz. Tanrısallık, içinizde doğmaktadır. Siz bu enerjinin Dünya denen yere getirilmesini sağladınız. Şimdi de, onun kendi içinizde doğmasını sağlamaktasınız. Onu realitenize basit bir nefesle getirirsiniz. Eğer onu fazla düşündüğünüzü fark ederseniz, durun. Sadece onu nefesinizle içinize çekin. Nefes almak, içinizdeki tanrısallığın ateşini alevlendirir.

Şimdi, size gelecek kişilerle, size “öğretmen” diyecek kişilerle birlikte oturduğunuzda, onlara nefesle ilgili bu basit tekniği anlatacaksınız. Ve onları önce diğer derslerden geçirmeden, bunun hakkında konuşacak olursanız, size inanmayacaklardır ve anlamayacaklardır. Bu dersin anlaşılabilmesi için, bu noktaya gelmeden önce, diğer derslerden tek tek geçmek önemlidir. Bu çok basittir ve bu çok saftır, ama herşeye rağmen, bildiğiniz gibi, meleklerin yolculuğu uzun ve zor olmuştur.


Biz sevinç içinde sizinle birlikte yürüyeceğiz. Yalnızlık hissi, yerini sevgi ve bütünlüğe bıraktıkça, yeni anlayışlara geleceksiniz. Ayrılık hissi yerini birliğe, kimliğinizin çekirdeğinde hissedilen derin bir birliğe, herşeyle ve Tüm Olan’la olan bir birliğe, kendinizle ve Ruh’la, insan ve Tanrı ile olan bir birliğe bıraktığında, gerçek benliğinize geleceksiniz. Yaratılışın gerçek yollarını öğrenirken, yaşamınıza nefesinizle bolluğu çekmeyi öğrenirken, yeni dengelenmiş biyolojiyi nefesinizle içinize çekmeyi öğrenirken, uygun ilişkileri nefesinizle içinize çekmeyi öğrenirken, gerçekten olduğunuz Altın Meleği nefesinizle içinize çekerken, biz sizinle birlikte olacağız. Gelin, şimdi, şu anda, bu zamanda, Ruh’la yeni ilişkinize girin. Siz onu hakkettiniz.

Ve öyledir.


--0-- Celse sonrası gelen bilgi

Her birinizin yapacağı çok iş vardır. Bilgi taşıyıcıları, Alan üyeleri, öğretmen ve yardımcılar olarak, gelecekte yapılacak çok iş vardır. Çok iş. Size ihtiyacımız vardır. Sizin enerjinize ihtiyacımız vardır. Onun için, bu gücü size verebilmek amacıyla toplanmaktayız burada. İçinden geçtiğiniz şeyleri şimdi, şu anda bırakmak zamanıdır.

Eski insan benliğinizi, bu bedene getirdiğiniz benliğinizi arkanızda bırakmaktasınız. Siz şimdi yeni bir insana, tanrısal bir insana, yeni enerji insanına dönüşmektesiniz. Bu değişim işlemi zordur ve meydan okumalar çekirdek düzeyinizdedir. Bu, bedeninizdeki ağrıların ve acıların nedenidir. Kendinizi bir gün iyi, bir gün kötü hissetmenizin nedenidir. Siz değişimlerin en derininden geçmektesiniz.

Son zamanlarda merak edenlere söylüyoruz – sizde bir gariplik yoktur. Bir gariplik yoktur. Siz sadece, insanların şimdiye kadar içinden geçtiği değişimlerin en büyük düzeyi dediğimiz şeyden geçmektesiniz. Bu, Alt (Atlantis) dönemlerinde ve Mu (Lemuria) dönemlerinde geçtiğinizden çok daha büyüktür. Bu çok daha büyüktür, çünkü Yuvayı terk ettiğinizden beri beraberinizde taşıdığınız Mesih tohumu – ama bilincinizin dışında derin, derin bir yerde saklanmış, üstü örtülmüş, sıkıştırılmış olan bu tohum- şimdi ortaya çıkmaktadır.

Dünya üzerinde yaşadığınız binlerce hayatta, tanrısallığınıza bu bilinçle hiç sahip olmadınız. Dünyaya gelmeden önceki binlerce yıllık zamanda da tanrısallığınıza bilinçli bir halde sahip olmadınız. Bu tanrısallık, bu içerdeki tohum şimdi ortaya çıkmaktadır. Ve kimliğinizin en derin düzeylerindeki değişimlere neden olmaktadır. Ve siz omuzlarınızın bazen neden ağrıdığına şaşıyorsunuz. Hislerinizin neden bir inip bir çıktığına şaşıyorsunuz. Siz çok büyük değişimlerden geçmektesiniz. Ve bunu da biliyorsunuz.İçinizde biliyorsunuz. Onun için de üzerinde bulunduğunuz zor yolda yürümeye devam etmektesiniz.

Şimdi, tanrısallığınız, Mesih bilinciniz içinizde uyandıkça, sevgili dostlar, daha fazla değişimlerden geçmeye devam edeceksiniz, ama bunlar daha yumuşak olacaktır. Biz sörf benzetmesini kullanacağız. Şu anda siz bir dalgaya, Yeni Enerji dalgasına binmiş haldesiniz. Siz dalganın ucunda, doruğundasınız. Bu dalganın ön saflarında olan sizlersiniz. Oh, siz bu hissi tanıyorsunuz! Bu dalganın yumuşak ve akıcı olduğu günler vardır. Siz bu dalganın üstündesiniz. Önünüzü, Dünya üzerinde yaratılmakta olan yeni enerjinin potansiyelini görebilmektesiniz. Ve bu harikadır. Siz bu saf enerji dalgasıyla aktığınızı ve yükseldiğinizi hissetmektesiniz.

Ve öyle günler vardır ki sevgili dostlar, dalga kırılır ve siz de onunla birlikte göçersiniz! Dibe vurursunuz ve dalgalarda üstünüzden, tam tepenizden geçer. Seslenir ve şöyle dersiniz, “Sevgili Ruh, bana söylemeye çalıştığın nedir? Bilmem gereken nedir? Neyi yanlış yaptım?” Biz, bu hafta sonu burada toplanan hepimiz, hiç bir şeyi yanlış yapmadığınızı söylemek için buradayız! Size söylemeye çalıştığımız başka hiç bir şey yoktur. Siz sadece yeni enerji dalgasına binmiş bir haldesiniz. Onu yaratan, enerjilerle deneyler yapan sizlersiniz. Thomas Edison olarak anılan kişi gibi, en büyük mucitlerinizin bile arada bir başarısızlıkları olmuştur. Edison her zaman doğruyu ilk seferde bulmamıştır. Sizler, yeni enerjinin mucitleri ve mimarlarısınız. Arada bir göçmenize izin verin.

Bu enerjilerle çalışmaya devam ettikçe, ve tanrısallığın içinizden çıkmasına izin vermeye devam ettikçe, yeni bir şey meydana gelecektir. Dalganın üzerinde giderken, ve o batma hissi geldiğinde, ve dalganın kırılacağını anladığınızda, ve onunla birlikte düşeceğiniz endişesi ve korkusu size hakim olmaya başladığında…..yeni enerjide olacak şey – içinizdeki tanrısal ışıkla- birdenbire başka bir dalganın ortaya çıkacağıdır. Siz sadece yeni bir dalgaya geçeceksiniz. Çok yakında, dalgalarla birlikte kırılıp düşmektense, bir dalgadan ötekine atlayabileceksiniz. Bu neşeli bir şey olacaktır. Bu harika olacaktır ve siz eski dalganın kırıldığı yerden bir yenisine atlayabileceksiniz. Sonra bu dalga da kırılmaya hazırlanırken, bir sonraki yeni dalgaya atlayacaksınız. Siz sevgili dostlar, yeni enerjinin dalgasına bindiniz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar