Bedenlenememe

SORU: Ben Barbara’yım, ve ben geçen ay buradaydım.
TOBIAS: Merhaba Barbara. Ben Tobias. Ben yüzlerce aydır buradayım.
Hazirun: Herneyse, sen benim bu ay yine gelmemi istemiştin, ve işte buradayım.
TOBIAS: Gerçekten. Gerçekten, peki bu ay nasıl geçti?
Hazirun: Çok olaylı. Farklı yerlerden hem fiziksel, hem de fizisel-olmayan çok yardım aldım.
TOBIAS: Ve, Barbara, bu noktada alan üyelerine söyleyecek ne sözün var?
Hazirun: Heryerden bir dolu yardım alıyoruz ve herşeyi ya da yaptığımızı yalnız yapmamız gerekmiyor.
TOBIAS: Harika. Harika, çok güzel bir söylem. Ve sınırlarda yaşamaya ilişkin, seni sınırlarını test etmeye zorlayan o oldukça baştan çıkarıcı enerjiye ilişkin şimdi ne hissediyorsun?
Hazirun: O dünde kaldı.
TOBIAS: İyi. Peki, düşmeden ne kadar yaklaşabileceğini görmek amacıyla sınırlarda yaşamakla, bugün sahip olduğun bilinç arasındaki fark ne?
Hazirun: Eh sanırım, aldığım yardımlardan (gördüğüm kadarıyla), ki bunu daha önce de farketmiştim, ruhumla bedenimi yeterince birleştirmiyorum. Onun için şimdi bunu hergün bilinçli olarak yapıyorum. Böylece, bu yaşamda ya da herhangi bir yaşamda meydana gelen ya da gelmiş olan şeyler yüzünden havada sallanıp durmuyorum.
TOBIAS: Gerçekten de.
Hazirun: Böylece tümüyle bedenimde oluyorum, olabildiğince, ve ayrıca kim olduğumu da tam kabul ediyorum.
TOBIAS: Peki, senin adına konuşmak istemeyiz ama, yaşamı seçtiğini söylemek adil olur muydu?
Hazirun: Evet, hmm…
TOBIAS: Hmm!  Ve bu tür şeylerin açığa çıkması bazen zaman ister, ama gerçekten yaşamı seçtiğinde ve bir dolu sorunun aslında sana ait olmadığını anladığında – biz bugün baştan çıkarmadan söz ettik – bu başka bir yerden geliyor. Ama yaşamı seçtiğinde, hayatı test etmen gerekmediğini anlarsın. Yaşadığını hissetmek için sınırları test etmen gerekmez, çünkü yaşam içeri akar. Yaşam, sıkıcı değildir, sadece nötr değildir, öylesine tamamlayıcı, tatmin edicidir ki, bunu sınırlarda yaşayarak bile deneyimleyemezsin.
Hazirun: Ben onun içinde yaşamıyordum, ona bakıyordum.
TOBIAS: Kesinlikle, ve bunun bir parçası olarak da sürekli şu hissi taşıyordun; sınırları ve uçları test ederek yaşadığını hatırlama gereği, ve ayağını – nasıl desek – karanlığa ya da aşırılıklara sokarak hâlâ burada olup olmadığını anlama gereği. Bu his sana hayatta olduğunu, yaşadığını hatırlatıyordu, ama şimdi tümüyle mevcut olduğunu, burada olduğunu söylediğin zaman, kendine bunu hatırlatman gerekmiyor.
Hazirun: Hayır. Hayır. Hayır, bu şimdi yaşamaya ve her bir ânın tadını çıkarmaya değen bir macera.
TOBIAS: Evet. Ve bu, seni bu halden geri çekmeye çalışacak unsurlar olmayacak anlamına gelmiyor. Bu yeni halin, farkındalığın zamanla – ama aslında deneyimle – açığa çıkacak, ve bu, kendine gerçekten bedende olma iznini vermenle ilgilidir. Ama dışardan gelecek zorlayıcı durumlarla dışarı çekildiğini hissettiğin zamanlar da olacak. Ama bugün konuştuklarımızı hatırla. Bu, baştan çıkarmadır. Sana ait değildir.
Hazirun: Tetikte olmam gerekecek.
TOBIAS: Ya da nefes almayı sürdürmen!
Hazirun: Evet, bunun yararı olur. Teşekkür ederim.
TOBIAS: alan üyeleri’yla paylaştığın için çok teşekkür ederiz.

Yorumlar

Popüler Yayınlar